Sadece 10 yıl olmasına rağmen tüm dünyaya ulaşan ve sosyal medya kavramını tam anlamıyla karşılayan Facebook çok başarılı oldu. Şimdiye kadar herhangi bir şirketin yapabileceğinden çok daha fazla insana ulaştı.
1.2 milyarın üzerinde kullanıcısıyla, Facebook dünya popülasyonunun %17’sinin aktif olarak kullandığı bir platform, üstelik bu rakam Çin’in neredeyse tamamını dışında bırakıyor çünkü Çin Hükümet’i tarafından bloklandı. Şirket hem mobil hem de gelişen pazarlarda yerini alırken, gelecek on yıl içinde 1 milyar insanın daha Facebook’a üye olma ihtimali de Facebook’un başarısının devamının geleceğini garantiler nitelikte.
Facebook’ta insanlar bir sürü farklı paylaşım yapıyorlar ve olayın asıl yanı bu gibi görünürken, Facebook aslında dünyayı etkileyen durumlara yol açtı. İşte Facebook’un hayatlarımıza iyi ya da kötü yaptığı değişikliklerin en önemli 7 tanesi.
1. Facebook İletişim Şeklimizi Değiştirdi
Facebook dünyayı daha küçük bir hale getirdi bu da açıkça fakat tartışmaya açık olarak Facebook’un yaptığı en önemli değişiklik. İster uzakta olan eski bir lise arkadaşınızla sohbet edin, isterseniz de koridorun sonundaki odada olan ev arkadaşınızla yazışın, Facebook sevdiğiniz insanlarla iletişim halinde olmanızı ya da ara sıra görüşebildiğiniz insanlarla iletişim kurmanızı sağlayarak kendisini ve durduğu yeri sağlamlaştırdı.
Facebook’un ilk günden beri ücretsiz olması da önemli bir nokta. Kullanıcılar kendi kişisel bilgilerini Facebookla paylaşarak “ödeme” yapıyor olsalar da finansal olarak Facebook hesabına sahip olmak için 5 kuruş ödeme yapılmıyor. Aslında bedava olduğu için Facebook 1 milyarın üzerinde kullanıcıya ulaşabildi ve bu kadar çok insanın Facebook kullanması, insanların kullanmaya devam etmesini sağlıyor.
Gartner’da tüketici teknolojileri araştırma direktörü Brian Blau,“ Dünya’nın her tarafından insanları çevrimiçiyken sosyalleştirmek daha önce sahip olduğumuz bir durum değildi” diyor ve devam ediyor; “Evet, Myspace popülerdi, ama Facebook’un popüler olduğu şekilde değil. 1 milyar insanın aynı anda Bir şey yapmalarını sağlamak diğer hiçbir şirketin ulaşamadığı bir başarı.”
2. Facebook Hayatlarımızı Paylaşma Şeklini Değiştirdi
Facebook artık hayatımızı paylaşabileceğimiz tek sosyal ağ değil ama kesinlikle paylaşım yapılan en büyük sosyal ağ. Fotoğraflarımız, düşüncelerimiz, favori videolarımız, filmler ve kitaplar, bunlar hep kişiseldi ama şimdi sosyal profile entegre edilmiş durumda ve bu fazla paylaşımdan öyle ya da böyle hepimiz sorumluyuz.
Biz yıllardır paylaşırken, işler gittikçe daha da kolaylaşmaya başladı. Minyatür bilgisayarlar, yüksek kaliteli kameralar neredeyse herkesin cebinde, paylaşım yapabilme şansımız hep var. 2013’de Facebook kullanıcıları saniye başına yaklaşık 41 bin gönderi yaptılar. Bu dakikada 2.4 milyon gönderi yapıldığı anlamına geliyor.
Eski Facebook çalışanı Josh Elman’ın söyledliği gibi “ Facebook yüzünden paylaşım yapmak artık insani bir dürtü”.
3. Facebook İçerik Tüketme Şeklimizi Değiştirdi
Eğer insanların tüketim şekillerini değiştirmezseniz, insanların paylaşım şekillerini de değiştiremezsiniz. Facebook kullanıcıları sadece kendi kişisel hayatları hakkında paylaşım yapmıyorlar aynı zamanda kendileri için öenmli olan haber ve içerik paylaşımı da yapıyorlar. Politik haberler, spor haberleri, komik video paylaşımları Facebook’ta hep gördüğümüz paylaşım türü.
Haber Kaynağı (News Feed) hiç bitmeyen bir içerik girişine sahip, platformda bağlı olduğunuz kişi ya da şirketler sürekli içerik paylaşıyor. Haber Kaynağı 2006’da ilk kez tanıtıldıktan sonraTwitter, Pinterest ve LinkedIn de dahil olmak üzere bir sürü sosyal site tarafından benimsendi.
Haber Kaynağı kusursuz değil, algoritmaları sürekli değişiyor ve gönderiler her zaman kronolojik sırayla görünmeyebiliyor, haberleri ve etkinlikleri ekranınıza geldiğinde organize tutmak çok zor olabiliyor. Facebook hala her kullanıcı için alakalı reklamlar sağlamak için uğraşıyor.
Bu insanların Facebook’tan haber almalarını durdurmuyor. Kabaca 18-24 yaşları aralarındaki kişilerin %71’i interneti ana haber kaynakları olarak görüyor, 30’larında olan kişilerin %30’u ise haberlerini spesifik olarak Facebook’tan alıyor.
Mark Zuckerberg’in Haber Akışı için büyük planları var, bütün Facebook kullanıcıları için dünyanın en iyi “kişiselleştirilmiş gazetesi”ni yaratmak istiyor ve bu insanların neyi, ne zaman görmek istediklerini belirlemek anlamına geliyor. Facebook çoktan haberleri tüketim şeklimizi değiştirdi, şuanda bu değişimi mükemmelleştirmek istiyor.
4. Facebook Mahremiyete Bakışımızı Değiştirdi
Facebook’un elinde çok fazla veri var ve bu verilerin çoğu kullanıcılardan elde ediliyor. Facebook adımızı, okulumuzu, arkadaşlarımızı, tuttuğumuz takımı biliyor. Ne tarz markadalardan hoşlandığımızı ve dinlediğimiz müziği de biliyor. 1 milyardan fazla Facebook kullanıcısı bunun farkında ve kullanıcılar için bu kabul edilebilir bir durum.
Mahremiyet’le ilgili problemler konuşulmaya başlandı çünkü sanki Facebook yukarıda bahsettiğimden daha fazla şey biliyor ve kullanıcılarından hangi bilgileri topladığı da çok açık değil.
Gizlilik ayarları çok sık değişiyor ve bu kullanıcıların bu değişikliklere adapte olmasını zorlaştırıyor. Nelerin mahrem olduğu ve Facebook’un hangi bilgileri almakta özgür olduğu bir tartışma konusu.
2011’in Haziran ayında Facebook’un kullanıcı bilgilerini NSA ile paylaştığına dair bazı raporlar gün yüzüne çıktı fakat Facebook bunu yalanladı. Bu bilginin doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanmadı.
5. Facebook Ortadoğu’yu Değiştirdi
Facebook’un kollektif gücünün bir örneği, 3 yıl önce Ortadoğu’da Arap Baharı diye bilinen ayaklanmalarla alt üst olurken ortaya çıkmıştı. Facebook ayaklananların liderlerinin haber paylaşmalarına izin verdi. Tunus’ta bu dönemde 2 milyon kişinin Facebook üzerinden iletişim içinde olduğu rapor edildi. Mısır’da neredeyse yarım milyon insan sosyal ağ üzerinden protestolar hakkında haberleştiler. Facebook ayrıca saldırı olmaması için ve liderlerin kimliklerinin gizli kalması için bu sayfaları özel olarak korudu.
Kimliği açıklanmayan bir Tunus’lunun Facebook’tan “devrimin GPS’i” olarak bahsetmesi de Facebook’un bu dönemde ne kadar aktif olduğunu kanıtlıyor.
6. Facebook Zorbalık Kavramını Değiştirdi
İnternet zalim bir ortam, sanal zorbalığı önleyebilecek bir şey yok ne yazık ki. Zorbalar kendilerini bilgisayar arkasına saklayıp Facebook’ta hiç hoş olmayan şeyler yapabiliyorlar.
Facebook’un yapısı kolay hedefler yaratabiliyor, ve 14-24 yaş arası kişilerin %40’ı elektronik ortamda tacize uğradıklarını bildirdi. Başka nerede bir tacizci, kurbanını bu kadar iyi takip edebilir ki?
Geçen Eylül’de, 12 yaşında Florida’lı bir kız aylar süren sanal zorbalığa mağruz kaldığı için intihar etti. Nisan ayında ise 17 yaşında genç bir kız intihar ederek öldü. İntihar etmesinin sebebi tecavüz.e uğradıktan sonra o görüntülerin internete ve sosyal medya sitelerine yayılmasıydı.
Facebook bu tür olayları engellemeye çalışıyor. Kullanıcılar zorbalığı şikayet edebilir ve o insanları engelleyebilirler. Fakat bu önlemler insanların zarar görmesini ne oranda engelleyecek, bunu tahmin etmek zor, çünkü ister sanal olsun ister gerçek bir zorba, zorbadır.
7. Facebook İşletmelerin Müşterileriyle İletişim Şeklini Değiştirdi
Sosyal medyanın özellikle Facebook’un yükselmesiyle, marklar, müşterileriyle nasıl başa çıkacaklarını düşünmeye başladılar. Eğer biri bir marka ile ilgili Facebook ya da Twitter’da şikayet ederse şimdi markaların müşteri servisleri hemen cevap veriyorlar çünkü bir markanın en az isteyeceği şey bir müşterinin sosyal medya üzerinden o markayı şikayet etmesi ve insanları haberdar etmesi. Bu yüzden markaların sosyal medya’dan sorumlu çalışanları olması gerekiyor, genel olarak büyük markalar bunu yapıyor fakat bazıları bu konuda yavaş ve bu o markalar için pek hayırlı değil.
10 yıldır Facebook dünyayı değiştiriyor ve böyle giderse (ki öyle görünüyor) değiştirmeye de devam edecek. 1 milyardan fazla kullanıcıyla gelecek 10 yılın Facebook’la nasıl değişeceğini hep beraber göreceğiz.