Bu benim ilk röportajım, VUUB’un da ilk röportajı. 🙂 Bu yüzden biz ailece biraz heyecanlıyız. Sürç-i lisan ettiysek aşk ola! Ve Aşk demişken 3.000 minik dostumun yanında, Yedikule Hayvan Barınağı‘nın kurucusu ve gönüllü yöneticisi sevgili Meral Olcay ile beraber çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Barınak koşulları hakkında merak ettiklerimiz, hayvanların yeri barınak mıdır, doğa mıdır ikileminde fikir alışverişlerimiz, yardım etmek isteyip yok mu bu işin yolu yordamı diyenlerimiz, kalbi minik dostlarımız için pıtpıt atan ama yaşam telaşıyla vakit ayıramayan tüm güzel kalpli insalarımız için umarım ufak bir yardımımız olur…
Unutmayalım dünya sadece iyi insanların sevgisi ve merhametiyle dönüyor!
Meral Hanım çok klişe bir soru olucak ama cevabınız ilginç olduğu için sormadan geçemezdim. Yedikule Hayvan barınağı nasıl kuruldu?
2001 senesinde kaderin bir cilvesi sonucunda kuruldu. Ben normal, mühendislik işime giderken trafiğin sıkışması ile daha kısa mesafede işime giderim diye bu sur dibindeki dar yola girdiğimde, burası Fatih Belediyesinin moloz döküm yeri, çöp döküm yeriydi. Biraz ilerledim dikiz aynasından baktığımda ihtiyar bir amca ve arkasında bir sürü köpek gördüm. Elinde de bir çuval… İçimden bir ses “işe geç kaldın git” dedi ikinci ses “bir sor bakalım ne oluyor?” dedi. Ben ikinci sesi dinledim.
Açıkçası bu ikilemde çok fazla kalıyoruz. Herkesin olaya bakış açısı farklı, belli bir kesim hayvansever hayvanların yeri sokaklardır, barınaklar ve rehabilitasyon merkezleri sağlıklı ve hijyenik değildir kanaatinde, diğer bir kesim hayvanseverse sokakların maalesef hayvanlar için güvenli olmadığını bu nedenle barınakta kalmaları gerektiğini düşünüyor. Bir barınak yöneticisinden ziyade bir hayvansever olarak görüşlerinizi çok merak ediyorum.
Hiçbir köpek ne sokakta, ne ormanda, ne de barınaklarda kalmayı hak etmiyor. Yüzyıllar önce evcilleştirdiğimiz köpekler insansız yaşayamaz haldeler. Ormanlara bırakılan köpekler tamamen insanlık ayıbı, sokaklardaysa şiddet, işkence, taciz ve açlık gibi çeşitli riskler var. Eğer barınaksa cevap, barınakta gönüllü çalışanlar yoksa orası da işkence bence. Bana göre barınak yuva bulana dek insani şartlarda sevgi ile bakıldıkları bir geçiş istasyonu olmalı. Hepsinin hak ettikleri yuvalara, sahiplenecek ailelerine ulaşması için bekledikleri durak gibi…
Yedikule Hayvan Barınağı – Fotoğraf Galerisi
[foogallery id=”5701″]
Peki niyetimiz ciddi, hayvan sahiplenmek istiyoruz diyen ailelerde ne gibi özellikler arıyorsunuz? Süreç nasıl ilerliyor?
http://www.fatihbelediyesiyedikulehayvanbarinagi.com/ web sitemizden formu doldurup bize yönlendirdiklerinde bizim aile hakkında bilgi toplama sürecimiz başlıyor. İnceleme sonucunda aile uygun görülürse daha önce köpek sahiplenmiş mi, hiç köpeğini terk etmiş mi, çaldırmış mı, bakamıyorum diye başka birisine vermiş mi kontrol ediyoruz. Buradan sahiplenecekleri köpek için en büyük risk terkedilme riski çünkü biliyorsunuz buraya genelde terkedilen köpekler geliyor. Bizler terk edilme riskini minimuma indirmek için iyice araştırıyoruz. En önemli kriterlerimizden biri de evde yalnız kalma süresi, gün içinde mutlaka yanında biri olmalı veya bir köpek arkadaşı olmalı. 🙂
3.000 civarı köpekten bahsediyoruz. Ben bir köpekle bile bütçemi zorluyorum. 🙂 Sizin her biri için mama, aşı, ilaç, barınak için elektrik, su, ısınma gibi birçok gideriniz oluşuyor. Bu gibi masraflarınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Barınak gönüllülük esasına dayalı hizmet verdiği için ve bağışlar da maalesef oldukça az olduğu için biz sürekli projeler üretiyoruz.
Evlenecek hayvansever çiftlere yönelik davetiye, nikah şekeri, babyshower şekerleri, paticafemizde (barınak içerisinde) pazar brunchları, 5 çayları, doğumgünü partileri için çeşitli süslemeler ve özel kermesler düzenliyoruz. Kısaca gidebildiğimiz her yere giderek veya ürünlerimizi yönlendirerek hayvanlarımızın giderlerini karşılayabilmek için tamamen gönüllülük esasına dayalı çaba sarf ediyoruz. Bir de Fatih Belediyesinin bize sağladığı, maddi olmasa da lojistik desteği var.
Peki bu gibi talebe göre gerçekleşen projeler dışında özellikle minik dostlarımız için faydalı bulduğunuz ve süreklilik sağlayan bir projeniz var mı?
Hayvanseverler olarak web sitemizde ve sosyal medya hesaplarımızda her sene çıkarttığımız yeni yıl takvimlerimiz var. Takvimlerimizi barınağımızdan ve TÜYAP kitap fuarlarından satın alabilirler. Bu gibi fırsatı olmayanlar hayvansever dostlarımız barınağımız ile irtibata geçmesi halinde kargo ile adrese teslim de yapabiliyoruz.
Siz insanlara hayvan sevgisini kazandırmak için ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsunuz? Hayvan sevgisi sonradan edinilen bir sevgi olabilir mi?
Hedef kitlemiz; geleceğin büyükleri olacak çocuklar, o nedenle okul ziyaretleri, fuarlar ve benzeri etkinlikler düzenleyerek, her türlü sosyal faaliyetlere katılarak bilgi ve bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz ve emin olun bunun da karşılığını alıyoruz. Çünkü her sene barınağa gelen okul sayısı artıyor ve gelen okullar seneye daha kalabalık ve farklı sınıflarla birlikte dahil oluyor. Okullarında destek amaçlı kermesler düzenleyerek faydalı oluyorlar. Bu sene ilk kez Türkiye’de bir ilki gerçekleştireceğiz; barınak olarak çocuklara yönelik eğitici, bilgilendirici Küçük Ahmet Barınakta hikaye kitabımızla çocuklara hayvan sevgisi kazandırmada fark yaratacağımızı düşünüyorum.
Geldi, geliyor derken kış geldi çattı. Özellikle barınak için acil diyebileceğimiz ihtiyaçlarınız neler?
Kuru mama, yaş ama, süt, makarna, bisküvi, eski gazete, çarşaf, yorgan, battaniye, kulübe, iç ve dış parazit ilacı şu an en acil ihtiyaçlarımız arasında yer alıyor.
Yedikule Hayvan Barınağı’nın tüm iletişim bilgilerini aşağıda bilgilerinize sunuyorum;
Web Sitesi: www.fatihbelediyesiyedikulehayvanbarinagi.com
Adres: Yedikule Sahil Yolu, Yedikule surdibi, eski havagazı deposu
Telefon: 0212 633 58 57 0535 712 63 90
Twitter Sayfası: YKHB
Facebook Sayfası: FYKHB
Facebook Grup: FatihBelediyesiYedikuleHayvanBarinagi